Sunday, November 30, 2008

levent arslan..

olup olabilecek en guzel anma toreni idi sanirim. gercekten gidenler mi kalanlar mi daha sansli bilemedim... onca insanin orada levent amca icin toplanmis olmasi, herkesin evde tabaktan pianoya kadar ne bulursa calmaya calismasi, hep bir agizdan soylenen sarkilar, mevlid olgusuna karsilik icilen saraplar, birbirine cok duskun bir aile ve onlari seven insanlar..

ben hep hastane gunlerinde de bunu soylemistim. hatta seyi hatirliyorum can'in dogum gunuydu o aralar ve hem levent amcanin yogun bakimdan cikisini hem de can'in yeni yasini kutlayacagiz demistim. yanildim.. ama simdi biliyorum ki o gercekten herkesi goruyor gittigi yerden. hepimiz icin her zaman oldugu gibi iyi dilekleri var. beni soruyor yine canan'a hastanede oldugu gibi. evet belki mevsim apartmanindan taksi ile donuyorum artik beni birakacak bir passat olmadigi icin ama o eminim ki goruyor tum bunlari, biliyor ve seviniyor.

bu aksam tum kaybettilerim adina bir kadeh daha icip uykuya dalacagim. kimseyi unutmadim, unutmayacagim..

Friday, November 28, 2008

and the oscar goes to..

evet bir takim burukluklara ragmen dogum gunu senliklerim tum hizi ile devam ediyor. dun de ablam elinde 4 adet zarfla cikageldi. hepsinde icerigine uygun olarak photoshoplanmis fotograflarimin yaninda bir de hediyemin ne oldugu yaziyordu. tabi ki maymun istahli bir kimse olarak hepsini acip icinden secme yontemini uyguladim ama zaten oyumu cektigim ilk zarftan yana kullandim.

her neyse bu yilin en yaratici odulu acik ara farkla, tam da sali gunu bir arkadasima asci olan kardesinin dunyanin en guzel meslegini yaptigini soyledikten, bilgi egitim'de yeni acilan mutfak kursuna baktiktan, kendileri henuz haberdar olmasa da tuna&canan projesinde cheesecake'leri yapma planlari kurduktan sonra; ablama gidiyor bana bir cin mutfagi kursu hediye ettigi icin. simdiden burnuma yemek kokulari gelmeye basladi, allahin sevdigi kulu dedikleri kimse benim sanirim.

Thursday, November 27, 2008

sucluyum, biliyorum..

bugun derimod'dan cikarken bir hesap yaptim ve elimdeki kutunun son 18 ay icerisinde aldigim 7. cizmeye ait oldugunu fark ettim. 

simdi burada kendisinin dunyanin en guzel cizmesi oldugunu falan soylemeyecegim artik. surada iki hafta once aldigim mustemlerin de fotografini cekip hevesle saga sola gonderdigim gunler pek uzak degil. ama bu gercekten baska bir sey. soyle ki vitrinde kalan son cifti denerken, bir anda kirmizi coraplarimin etkisinden olsa gerek bir grup kadin pesimde dolanmaya basladi. sira ile nereden aldigimi, ayagimdakilerin kac numara oldugunu, topuklu/topuksuz olan baska modellerinin olup olmadigini falan sordular. ben de bir kac tanesine cizme danismanligi yapmis bulundum ama hic biri benimkiler gibi degildi, uzgunum..

neyse yine de allahtan paylasmayi bilen bir kimseyim. kasada 'hediye paketi yapabilir misiniz? kardesime aliyorum da' demeyi ihmal etmedim. tabi bu yarin cizmeleri giyecegim gercegini de degistirmiyor, vicdanimi rahatlattim sanirim sadece : )

Tuesday, November 25, 2008

vladstudio

o kadar guzel o kadar guzel christmas wallpaperlari yapmis ki buradan beni kendileri ile tanistiran burcincansu'ya ne kadar tesekkur etsem azdir. baktikca icim aciliyor resmen. korkuyorum, surekli show desktop'a kayan mouse pointer sendromuna yakalanacagim diye.

Saturday, November 22, 2008

roxy

bir hafta icerisinde iki adet fazla geldi gercekten. ayrica gecenin bu vakti roxy donusu grey's acip kirilmis buruna hungur sakir aglayan baska insan evladi var midir gercekten??

Thursday, November 20, 2008

deniz'in tgv-europe ile imtihani..

su son uc ayda onlarca bilet pesinde kosup, gunu, saati, fiyati, konforu bilmemnesi ile ugrasirken sarf ettigim eforu hakkaten toyota corolla'nin direksiyonunda gosterseydim simdi gercekten degil paris'ten stuttgart'a gidebilmeyi aya, marsa falan gidebilirdim. o kadar iddialiyim.

kara liste

bilenler bilir, bilenler dedigim eskiler bilir ki ne varsa eskilerde varmis zaten dun itibari ile yeniden anlamis bulundum. her yil dogum gunumu kutlamayanlarin girdigi bir kara liste vardir. 2000'lerden beri gelistirdigimiz bu olusuma ozenle her sene birileri girer cikar. bu yil gercekten herkes icin hayret unsuru olusturan iki isim listeye zirveden giris yapti. allahtan reader var degil mi gencler? en azindan buradan ogrenebileceksiniz. 

simdi tabi ki bir iki kisi cikip bunun aslinda eskilerde kaldigini, iste yogun gundem maddeleri arasinda kimsenin kimsenin dogum gununu hatirlayacak zamani olmadigini falan iddia edebilir. bullshit diye karsilik veririm ben de. ben sevdiklerimin dogum gunu oldugunda o seneki plana bagli olarak belirli bir zaman dilimi oncesinden heyecanlanmaya baslarim. atacagim mesajin saatinden, icerigine kadar dusunurum. arayacaksam belirli bir zaman araligi belirler soyleyeceklerimi kurarim kafamda. zaten varsa bir etkinlik, kirk saat hediye dusunurum. cok mu ozen gosteriyorum? bence kesinlikle degil. zira dun butun gunum ozenle hazirlanmis mesaj, mail, arama, entry, wall post'u gibi seyleri cevaplamakla, hediye paketi acmakla gecti. demek ki neymis benim cevremde de boyle insanlar bariniyormus dogal olarak. 

her neyse, eve geldigimde yasadigim saskinligi ve girdigim gulme krizini anlatmam mumkun degil. evin halinin fotograflarini cektim zaten, koyarim belki buraya bir ara. ev disinda ofis de epey sasirticiydi. hediyelerimi tanimlamak icin kullanilacak en uygun sifat her ne kadar kullamaktan hoslanmasam da 'cici' olacaktir. ilk kez dogum gunumde calismak bu kadar eglenceli oldu. 

dunu gercekten benim icin ozel kilmaya cabalayan herkese cok tesekkur ediyorum, hayatimi seviyorum. 

Monday, November 17, 2008

My Super Sweet 26

ipsu yapti diye soylemiyorum, gorselim sahane oldu. kendisine hani mekan/tarih bilgisi dedigimde 'brief bana oyle verilmedi ama' dedi, hakli. iyice reklamci agzi ile konusmaya basladi zaten. her neyse dusundum tasindim ve bir cumartesi hatta bu cumartesi taksim'de urban'da kutlamaya karar verdim. urban is the new peyote zaten masallah herkes orada. boyle az insanli bir kutlama planladim ama bakalim kimler gelecek. genelde pek birbirini tanimayan arkadasim yok zaten de umarim masa masa gezmem gerekmez. cilgincasina bir kaynasma ortami da dusunmuyorum tabi ama bakalim..

Friday, November 14, 2008

let bygones be bygones

bilmiyorum ya hakkaten.. kendimi lily gibi hissediyorum karsima da robin olarak burcin'i, ted olarak da ali'yi almisim gibi. bir de bu taksilerin gunun anlam ve onemine gore sarki calmasi nedir ya? kesin turkcellle falan anlasmalilar. insani mesaj atmaya/aramaya yonlendirmek icin hepsi. neyse ki bir kimse ile iletisim kurup kurmama kararsizliginda kaldigimda her seferinde kurmamayi seciyorum. pisman degilim olabilirim, olabilirim olabilirim..

Thursday, November 13, 2008

parti karari

bugun o kadar cok teen drama izledim ki, haftaya bir gun dogum gunumu kutlamaya karar verdim sonunda. artik adimin yazili oldugu pembe bir isikli tabelanin onunde cikip anneannem benim icin karaoke mi yapar yoksa arkadaslarim mucevherciden ayirttiklarimi mi kapar gelir bilemiyorum. 
my super sweet 16 yerine my super sweet 26 olacak. allahim cok yasliyim : (

Tuesday, November 11, 2008

soyle(n)mek uzerine...

bugunum tamamen homurdanarak gecti. gune how i met your mother'in 4. sezon 7.bolumu ile baslamis olmam bile kesmedi. gun icerisinde toplu tasima ile maslak'a gitmek zorunda kaldim. zaten bu basli basina bir sabir sinavi. yuruyen merdivende solda duran insanlar, metrodan inenleri beklemeden binmeye calisanlar falan yeterince kotuydu, hatirlamak istemiyorum. tek iyi yani iki tane turiste yardim ettim yolculugum suresince. sanirim insanin turist olarak en cok zorlanacagi sehirlerin basinda geliyor istanbul. kabatas yerine 4. levent'e gitmek gercekten aci verici olmali.

her neyse ntv toplantisidir, aksam roxy'de olma zorunlulugudur hepsi super gozumde buyudu butun gun. soylendikce soylendim ama hic susmadim resmen. artik benim en kibar tabiri ile 'ilginc' oldugumu soylemekten cekinmeyen bir arkadasim ile yedigim aksam yemegi suresince ve roxy'de grubu beklerken de sikayet etmekten cekinmedim gayet.

sonra bir anda sahneye kocani orkestar cikti. sahne onunde onlari bekleyen bir kalabalik olustu. ardindan muzik ile birlikte herkes gobek atmaya, sallanmaya, kipirdanmaya basladi. iste o anda hakkaten yeryuzunde muzikle ilgisi olmayan herhangi bir isi yapamayacagimi anladim. allahin 12 tane makedonunun o an o sahnede olmasini saglamaktan daha eglenceli baska bir is yok benim icin, uzgunum. 

simdi aslinda bu post'u boyle vokalin haydi lilili yar soyleyisi uzerine bir cumle ile bitirip subject'e konuyu baglamak isterdim ama uzgunum, genelde basliktan bagimsiz yazilar yaziyorum. ne cok uzulmusum bu arada surekli uzgunum de uzgunum.

Sunday, November 9, 2008

bir takim istekler...

su aralar gayet basit isteklerim var. mesela bir konser aksami eve dondugumde les gibi sigara kokmak istemiyorum. ya da bir toplanti oncesi 10 dakikaligina insanlardan uzak bir kosede elimde kahvem starbucks'ta oturuyorken, onumdeki masaya herhangi bir sey icmeden sadece puro icmek icin insanlar oturmasin istiyorum.

geceleri misafir ettiklerimin sabah kahvalti hazirlamakta gosterdigi eforun tum insanliga ornek olmasini istiyorum. artik meryem abla mi, gul abla mi, gulsum teyze mi her kimse bir an once gelip temizlik yapsin istiyorum.

dogum gunumde calismak istemiyorum bir de.

Thursday, November 6, 2008

o kadar.. bu kadar.. su kadar..

su an tek istegim iki haftalik tatilim oncesi bir ay ucretsiz izne ayrilmak. tatilden donunce her seye sifirdan baslamak..

Monday, November 3, 2008

kontes ceketi

biliyorum, bir kisim insan esyalarima isim takmami yadirgiyor. bir imac'in banu, bir macbook'un banucan, bir adidas ayakkabinin eylul olmasi her zaman aciklanabilir seyler degil. ama ne yapayim benim cevremde bilgisayarina mistik ya da ses kartina unal diyen insanlar var. biz boyle gorduk.

konu kiyafetlerime gelince de yeterince hassasim tabi her birinin bir kimlik ile anilmasi konusunda. prenses paltosu olsun, dunyanin en guzel gomlegi olsun hepsi bendedir. iste dun bu aileye kontes ceketi de katildi. kendisi musteri temsilcisi cizmesi ile birlikte dun yaptigim alisveriste icime en cok sinen parcalardan biri. fotografini cekip koyasim var buraya. o kadar sevdim. kontes ceketim benim canim benim canim benim : )