Wednesday, April 22, 2009

PES!

Bu devirde insanlarin cep telefonumdan 'x ile gorusebilir miyim?' diye arayip, aldigi cevaba ragmen dort kere daha aramaya devam edip 'yanlis numara derken', 'bu numara kac?', 'tabi ki okuma yazmam var', 'bana bak ben bes senedir bu numarayi ariyorum' gibi fantastik cumleler kurabilmesine, son olarak da x'in caldirip kapatmasina anlam veremiyorum. ha sonra bir de bende kayitli olmayan numaralari acmamami yadirgiyor insanlar.

Tuesday, April 21, 2009

i heart booking.com

Gidisi, donusu, oteli, her seyi ayarladim. Hem user friendly olusu, hem de best price guaranteed iddiasi nedeni ile seviyorum booking.com'u. Hakkaten hic bir fikrimin olmadigi sehirlerin sokaklarini biliyorum simdi nerede ne var, kim nereye yakin/uzak. Gerci Tuna'nin dun sabah gonderdigi Thiruvananthapuram'daki oteli bulamadi ama, neyse. Bunyesine allahin unuttugu yerler dahil olmasa da olur.

Cuma sabahi Frankfurt'a gidiyorum. Dunya uzerinde en cok canli dinlemek istedigim gruplardan biriydi Devics. Simdi Sara Lov da, Dustin O'Halloran da solo projelerine devam ettigi icin bu istegim bir sureligine ertelense de Offenbach'da en azindan Sara Lov dinleyebilecegimi fark edince gidisimi Frankfurt, donusumu Koln aldim.

Bu sefer yine 'Ipek ne yaziyor simdi surada, okusana bana rue de neymis ya da ne strasse diyor olmasin' diye gecenlerde goz doktoruna gittim. Masallahim var, 2.0 ve 1.75 olmus gozlerim. Yeni bir gozluk aldim ama onu da takmayacagim sanirim. Annem uzulmesin diye begendim dedim ama eskilerden bir seylerle idare edecegim.

Goz doktoru vesilesi ile hafta sonu bir gun annemlerin yaninda kaldim. Bir cok seyi ozlemisim, onu fark ettim. Yildiz'i biraktigimda evde cesitli yemek denemeleri yaptiktan sonra annemi hazir bir sofra ve pismis yemekler ile karsilamayi, babam geldikten sonra aksam yemegi yerken herkesin tek tek gununun nasil gectigini anlatmasini, salondaki kose pencereden sokagi izlemeyi vs. Tabi ki ev icin begendigim bir kac parcayi da secip ayirdim. Karsi apartmanda bir kiz vardi Eren'di sanki adi. Simdi Eren diye erkek taniyinca supheye dustum kiz ismi olur mu olmaz mi diye de neyse kavga etmistik sanirim kizla da dogum gunume cagirmamistim kendisini. O da bana hediye yollamisti yine de, happy birthday calan ustu ayicikli falan bir kupa. Onu buldum, yine kotu hissettim. Kiz epey utandirmisti beni hediye yollayarak. O zamandan belliymis ne kadar manyak oldugum diye dusundum. Bir sey degil pili bitecek diye bufeden kaldirip calan muzigi de dinlemezdim. Pillerin bittikten sonra yenilerinin takilabilecegini ogrenme yasim, yemekte ikinci bardak icecegi soyleyebilme yasim ile aynidir.

Neyse, gideyim geleyim de donuste halletmem gereken cok sey var.

Wednesday, April 15, 2009

back up sacmaligi

sanirim bir tek bizim ulkemizde insanlar bu kadar rahat ve kolay bir sekilde altindan kalkamayacagi hizmetler vadedip karsiliginda para almayi basarabiliyor. 
biri bana cikip da ambulans ve yol yardimi gibi gayet aciliyeti olan konularda insanlara yardimci olabilmek adina, dunyanin parasinin kredi kartinizdan sizden habersizce cekilmesini ve karsiliginda ise telefonda herhangi bir bankayi aradiginizdan daha uzun sure bekletilebilmeyi, derdinizi anlattiginiz insanin sizi bir departmandan digerina aktaramamasini, istediginiz islemi gerceklestirebilmek icin ayni seyleri iki kere anlatmanizin gerekliligini aciklasin, ben de sinirden deliye donmeyeyim.

allahtan internet uyeligi ve havaalani transferi gibi onemsiz konular icin aramistim yoksa icimdeki cameron ortaya cikabilirdi.

Monday, April 13, 2009

birderdimizbuolsun - I

simdi yalan soylemeye gerek yok. son donemde macbook'u cok ihmal ettim, biliyorum. cogu zaman kendisini acmaya bile usenip iphone'dan islerimi hallettigim dogrudur. bunun uzerine airport'unu islevsiz hale getirdi, bana olan tepkisini dile getirmek adina. ama bu beni eve baglamaktan ote, mutlulugu iphone'da aramama neden oldu. hatta yakin zamanda kendisinde varligini koruyan tum dosyalarimi da imac'e attik. artik bu duruma alisti diyordum ki sanirim bardagi tasiran son damla, imac'e ram almak oldu. once elmasepeti'nde stokta gorulen ram bir anda yok oldu. neyse onu bir sekilde bu persembe elimizde olacak sekilde ayarladik derken, ipsu ile gecenin bir vakti harddiskten gelen sesler ile irkildik. evrensel bir bilgisayar tepkisi olacagini dusunup biz de ayni sekilde yanit verdik: kapadik ve acmak icin ertesi sabahi bekledik. buradan sonrasinda ben yoktum ama bol soru isaretli, bol apple logolu bir sabaha uyanmis ipsu.
simdi buradan macbook'uma seslensem, gercekten sahiden gercekten sana oyun kuracaktim, sabahlara kadar oynacaktim, ram almamamin nedeni de once kendi basima takip takamayacagimi imac uzerinde deneyip, seni riske atmamakti desem, bugun teknik servislerde acilmayi beklemekten vazgecer mi acaba? yeniden eskisi gibi bir iliskimiz olamayacagini bilsem de, uzerine ilk oje damlattigim gunleri ozledigimi itiraf etmekten de geri kalmayacagim. evine don macbook. i miss you, i kiss you!

Thursday, April 2, 2009

Bir daha asla!

Bir insana yapilabilecek en buyuk iskencelerden biri, bir kilo semizotunu ayiklatmak olabilir. Her seferinde bir daha bu eve semizotu girmeyecek diyorum ama kangurum a.k.a. nasil olsa tasiyan var'in cazibesine kapilip siparis etmis buluyorum kendimi. Hah simdi buraya yazdim ki unutmayayim diye.