Tuesday, November 11, 2008

soyle(n)mek uzerine...

bugunum tamamen homurdanarak gecti. gune how i met your mother'in 4. sezon 7.bolumu ile baslamis olmam bile kesmedi. gun icerisinde toplu tasima ile maslak'a gitmek zorunda kaldim. zaten bu basli basina bir sabir sinavi. yuruyen merdivende solda duran insanlar, metrodan inenleri beklemeden binmeye calisanlar falan yeterince kotuydu, hatirlamak istemiyorum. tek iyi yani iki tane turiste yardim ettim yolculugum suresince. sanirim insanin turist olarak en cok zorlanacagi sehirlerin basinda geliyor istanbul. kabatas yerine 4. levent'e gitmek gercekten aci verici olmali.

her neyse ntv toplantisidir, aksam roxy'de olma zorunlulugudur hepsi super gozumde buyudu butun gun. soylendikce soylendim ama hic susmadim resmen. artik benim en kibar tabiri ile 'ilginc' oldugumu soylemekten cekinmeyen bir arkadasim ile yedigim aksam yemegi suresince ve roxy'de grubu beklerken de sikayet etmekten cekinmedim gayet.

sonra bir anda sahneye kocani orkestar cikti. sahne onunde onlari bekleyen bir kalabalik olustu. ardindan muzik ile birlikte herkes gobek atmaya, sallanmaya, kipirdanmaya basladi. iste o anda hakkaten yeryuzunde muzikle ilgisi olmayan herhangi bir isi yapamayacagimi anladim. allahin 12 tane makedonunun o an o sahnede olmasini saglamaktan daha eglenceli baska bir is yok benim icin, uzgunum. 

simdi aslinda bu post'u boyle vokalin haydi lilili yar soyleyisi uzerine bir cumle ile bitirip subject'e konuyu baglamak isterdim ama uzgunum, genelde basliktan bagimsiz yazilar yaziyorum. ne cok uzulmusum bu arada surekli uzgunum de uzgunum.

No comments: