hava soguk bugun ya da sicak degil en azindan. yazmak icin bundan daha guzel bir gun olamaz bir temmuz ayinda. flunk'in bir sarkisinda vardi 'waiting for spring to come to my kingdom' diyordu. yaz gecse de sonbahar gelse, hayatima kavussam diye bekliyorum heyecanla. yaz bitsin, sevmiyorum sicaklarda disari cikmayi. evdeyken de bir sey yapasim gelmiyor. bu sene bu evde 6. ya da 7. yazim olmali hesaplayamayacagim simdi bak aslinda bu kadar yazasiya kadar hespalayabilirdim 2001 aralik 2008 temmuz o kadar da zor degilmis neyse ne diyordum ilk kez bu yaz evde durulmuyor. oysa ben nasil olsa yaz geldi eylule kadar kimse cikaramaz beni evden diyerekten bin tane sey almistim evime.
her neyse bugun hava sicak degil, mutluyum. bak gordum mu aslinda havanin sicak olmamasi bile mutlu edebiliyor beni. bu konuyla ilgili de aklima bir yazi geldi ama buranin oyle en cok sevdigi fransiz filmlerinden alintilarin yapildigi bir blog'a donusmesini istemiyorum. mumkunse zaten su anda oldugu gibi noktasina virgulune dokunmadan publish edilen postlardan olsun. ayrica gorunusu ile de ugrasamadim hic. nasil yapiyorlar oyle guzel tasarim blog'lari. ipsu bir el atsana sevabina suraya.
basima agrilar giriyor, az once gereksiz bir sekilde ozan'a patladim ama artik zamani gelmisti sanirim. yine de kotu hissediyorum, yaz gecsin, bitsin..
