Wednesday, October 22, 2008

ups and downs

dun dort kadikoylu stadin onunde bir taksinin icinde mahsur kalinca, icimizden biri 'hangi takim olursa olsun, evinde oynadigi maclarda kazanamasin istiyorum' dedi. ha dun fenerbahce tabi ki yenildi ama o trafikte bir de yendikleri zaman kalmayi dusunemiyorum, taksinin tepesine cikip ziplayan taraftarlarla falan hakkaten hos olmazdi. sonucta stadin oradan eve kadar yuruduk. oncesinde avantgarde muzige maruz kalmamis olsam belki gercekten bu yuruyus hosuma gidebilirdi ama 'bitse de gitsek' oldum.
zaten dun aksama dair 'ne umdum ne buldum' demek istiyorum. musamba performansini gormus olmam inanilmaz zaten onca kendimi seralayacagim 'muzigin yarattigi hapsolmusluk duygusu'na performans yapacagim geyiklerimden sonra. ha bir de sanat yonetimi mezunu olacagim bak, cik cik cik!

oglen epeydir gormedigim bir arkadasimla yedim, gercekten bir saat boyunca ikimiz de isimizden yakindik sadece. bu kadar cok konustukca bazi seyleri buyuttugumuzun farkindayim ama mutsuzum. yapabilecegim bir sey yok bu konuda. a tabi isinden gucunden memnun olabilmek adina bir caba gosteriyor musun diye sorsan, tabi ki hayir yanitini veririm sana..

haftaya 6 ayligina falan yesil pasaport sahibiymisim gibi olacak. bu sefer 90 gun kalisi da kullanmak isityorum lutfen, bos gecmesin bir tek gun bile.. en azindan bu arada tum bunlarin aradan cikmasi iyi oldu. gerci dun uc kere emniyete uc kere de bankaya gitmem gerekti, canimdan bezdim ama en azindan bes senelik uzattim, bes sene sonraya allah kerim diyorum. tam bu esnada kapima kadar gelen strasbourg biletim ile nese doluyorum. bekle beni cukulata fabrikasi here i come!

annemin dogum gunu gecti bu arada. anne staminasi ile ilgili bir seyler yazacaktim buraya gecenlerde ama toparlayamadim tabi ki. ne kadar yazarsam yazayim yeterince iyi ifade edemeyecekmisim gibi geldi annemle ilgili herhangi bir seyi bile. annem ya, canim annem. cok sansliyim bu konuda nazar degmesin pls tsk kib

gecen hafta hayatimdan dort gunu amacsiz bir sekilde yedigim sirada, epeydir izleyemedigim filmleri de izledim. artik ftv dersleri beni sinemadan ne kadar soguttuysa dort senedir anca kendime geliyorum resmen. bir suru de dizi izledim. hatta az sonra da how i met your mother'in dun izleyemedigim besinci bolumunu izleyecegim. bu konuda dikkat ettigim bir sey var ki o da resmen himym ile buyuyen bir nesil olarak tanistigimiz her insani degerlendirirken yeterince supheci yaklasmak yetmiyormus gibi 'hikayesi cocuklara anlatilablir/anlatilamaz' maddesi de koyuyoruz artik. amerikan dizileri ozentisi genc olduk ciktik allah kahretmesin bizi. true blood da ne kotu gidiyor ya, daha ne kadar sans verebilirim bilmiyorum yani..

No comments: