Monday, August 18, 2008

serdar ortac bilgeligi

gecen aksam eve dogru yururken bir grup genc insana rastladim. kosedeki surgulu bakkalin az ilerisinde bir apartmanin girisine oturmus, ellerinde kutu efesler, hem iciyor hem de cep telefonlarindan dinledikleri sarkiye eslik ediyorlardi. sarki uc yuz metre oteden bir serdar ortac bestesi oldugunu belli eden cinstendi. fakat benim dikkatimi ceken 15-16 yasindaki genclerin buyuk bir uzuntu ile sarkinin 'hayat beni neden yoruyorsun?' kismina anira anira eslik etmeleri oldu. dedim ki 15-16 yasindaki insanlar hayat tarafindan ne kadar ve ne bicimde yorulmus olabilirler ki bu kadar boyle kaldirimlara oturup efkarlaniyorlar.

sonra eve girdim, beni bekleyen iki bag semizotunu ayiklama maratonumun son iki saatine girmisken, ben de icimden 'sevgili hayat, beni neden yoruyorsun? semizotunu neden hazir almiyoruz da ayiklamak zorunda kaliyoruz?' diye gecirdim. demek ki serdar ortac'a gonulden eslik etmek icin sebze pisirmek de yeterli bir kosulmus.

No comments: