simdi tutup da hakkaten 25 yasinda bir insan olarak 'bizim zamanimizda boyle degildi canim ortaokul ogrencileri. aaa biz hic boyle degildik cik cik cik' falan yapmayacagim. henuz 14 yasindaki bir insana gore farkli bir kusaktan geldigimi dusunmuyorum. ve fakat anlayamadigim sey bir insanin 12 yasindan beri sacini boyatabiliyor olmasi. benim sacim boya degil, 50 yasindaki annemin de degil ve kendisi omru hayatinda boya yaptirmamis. benim gerekcem basit. useniyorum. ne renk sececek, ne sectigim rengin yakismasi icin model begenecek enerjim yok. suradan suraya kahkullerimi kestirmeye gitmeye bile useniyorum kuafore. ha sanilmasin ki saclarima ozen gostermiyorum. her gun dusta maskeler mi dersin, kurutmadan serumlar, kuruttuktan sonra besleyici spreyler mi istersin hepsi mevcut masallah. usendiklerim, icine baska insanlarin dahil olduklari. benim istemim disinda gelisen ve zamanla zorunlu hale gelen seyler. dip boyatmak, sac boyatmak, kestirmek gibi. henuz bunlari kendi kendime yapmayi basaracak durumda degilim, eh insan da sevmedigime gore... iyiyiz biz boyle saclarimla.
gelelim ust kat komsu kizina. bu insan 12 yasindan beri neden kendi ten rengini kullanmaz da devamli bir bronzluk icindedir, neden surekli saclarinin rengi degisir ve neden boyle koton'un genc kiz markasi oje gibi bir yerden giyinmez de, annesi ile ayni yerlerden alisveris yapar?
tabi butun bunlari sadece aklimdan gecme hizi ile yazana kadar dusundum. bu uc dakikalik zaman araligi disinda da 'banane ya elalemin komsusundan da kizindan, keske gecenin bu saatinde yazacak daha iyi bir seyim olsaydi' dedim icimden.
bu arada kizin sinavi iyi gecmemis, cunku kaydirmis. aklima bizim liseden bir kiz geldi, o da sinavinin kotu gectigini itiraf etmek yerine kaydirdigini soylemisti. sonra dil mezunu olmasina ragmen istek - yeditepe kontenjanindan yararlanarak siyaset bilimi ve uluslararasi iliskiler okumustu o donemde baraji zor gecen butun donem arkadaslarim ile birlikte. neyse ya ben var ya hic bir sey demiyorum.
No comments:
Post a Comment