Monday, October 12, 2009

feels good to be here

iki gun yuruyunce bacaklarimin kopmanin esigine gelmesi rahatsiz edici. sahilden cay bahcelerine uzanan sidikli merdiveni cikarken aylarin emegi, giden 4-5 kilonun nedeni spora inat, nefesimin kesilmesi de anlamsiz. ama gel gor ki hayatta, giderek mastercard reklamina donusmeye hazir bu yaziya ilham veren epey anlamli seyler de mevcut. carsidaki balikcilarda, manavlarda, hatta organik cay deneme dukkaninda bile gordugu renkler ve yiyecekler karsisinda saskina donmus, elde fotograf makinasi dolanan bir tiple birlikte cok yurumek, sabahlari lezzetli kahvalti sofralari hazirlamak ve kalkmak bilmemek, turk olmayan birini yaninda getirdigin icin rusvet olarak verilen cig kofteyi kadikoy'un orta yerinde kimseye aldirmadan mideye indirmek, cok yorulmak, az uyumak, yine de mutlu olmak. bunlar hep sevdigimiz seyler. bu saatten sonra sanirim kimse benim insan sevmedigimi iddia edemez, ben dahil.

3 comments:

fasulyeden haberler said...

beni de seviyo musun? :-)

Burcin D. said...

hümanistsin deniz.

denizugurlu said...

hem insan hem de bir doga asigiyim. hepinizi salonda seviyorum. ucuncu edit vesilesi ile dogru yazabilmeyi umuyorum.