Wednesday, October 15, 2008

turk usulu patlama

hemen yani basimda oturan evsiz teyzeden yayilan sidik kokusunun midemi bulandirmasi nedeni ile ust katta munazara turnuvasindan yeni cikmis liseliler ile birlikte gecirdigim ve 'gencler, ben de munazara takimindaydim lisede. what's up?!' deme istegi gibi zar zor bastirdigim yaslilik belirtileri ile sonlandirdigim vapur yolculugumdan sonra her zamanki guzergahimdan ilerlerken kafasinda baret uzerinde parlak bir yelek bulunan amca tarafindan 'evet bu yolu kullanmiyoruz, kapadik patlama yapacagiz' diyerek durduruldum.

once yolumu degistirmeme neden oldugu icin bir miktar gicik oldum bu kimseye ve fakat etraftaki kalabaligi gorunce siradan bir cevirme ile karsi karsiya olmadigini anladim ama anlayamadigim bir patlama olacaksa etrafta neden bu kadar insanin dahasi neden bu kadar cok coluk cocugun bulunduguydu.

haldun taner'in arkasindan dolasip uc puan almayi beklerken bu sefer de konservatuvar girisindeki guvenlik gorevlisinin haril haril insanlari disari cikarttigini gordum. rotami besiktas iskelesine dogru cevirdigimde ise etrafa dogru ellerinde enstrumanlari kosan cocuklara rastladim. bu sirada tabi ki kosmaktan hoslanmayan bir kimse olarak sadece hizlica olay yerinden uzaklasiyordum. olsem bile kosmamis olacaktim ama degil mi? :P

her neyse beklenen patlama besiktas iskelesinin onunde yakaladi beni. artik metro insaati ile mi ilgili yoksa konservatuvar binasina yapilan bir ihbarla mi ilgili bilemesem de kadikoy meydani gibi olup olabilecek en kalabalik bolgelerden birinde 'police line do not cross' tadinda bantlar cekilmeden insanlarin oraya buraya kosmasina neden olan bir guvenlik onlemi uygulanmasina anlam veremiyorum. hadi ben dunyanin en havali insani olarak kosmayi reddedip elimde semsiyem ruzgara karsi saliniyordum da o minik yavrucaklar elde keman kosmak zorunda mi yani? hele bir de kulaklarini kapatip binanin onunde bekleyenler vardi ki, gercekten ancak turkiye'de olur boyle seyler diye dusundum.

uc bes dakika daha bu meseleye kafa yorduktan sonra, 'aksama arkadaslarim gelecek ya evde mi yesek disarda mi?' diyerek dunyevi problemlerime geri dondum..

No comments: